Makaleler

Trump ve Dünya Ülkelerinin Gümrük Vergileriyle İmtihanı

Ali Kartaş
By:
insight featured image
Contents

Gümrük kelime anlamı itibariyle vergi manasına gelmektedir. Bir ülkenin vergi koyabilme ve tahsil edebilme gücü bağımsızlığınız göstergesidir. Ülkeler çeşitli amaçlarla gümrük tarifeleri (uygulanacak verginin oranı) koyar veya kaldırırlar. 

Dünya ticareti zaman zaman serbestleşirken zaman zaman korumacı eğilimler göstermektedir. Serbestleşme ve koruma genellikle gümrük tarifeleri ve tarife dışı önlemler (Ticaret politikası önlemleri) olmak üzere iki enstrümanla yönetilmektedir. (Asgari, siyasi ve benzeri diğer nedenler hariç tutulmuştur.)

Korumacılığın ilk yolu bir eşyaya gümrük tarifesi koymaktır. Gümrük tarifesi sonucu ödenecek vergiler direkt olarak eşyanın maliyetine girerek eşyanın ithalatını pahalılaştıracaktır. Fiyatı artan eşya, eşyaya olan talebi kısacak, kısılan talepte ithalatı azaltıcı sonuç doğuracaktır.

Ürüne ihtiyaç devam ettikçe ya da ürünün fiyatına göre talebin artacağının açık olduğu eşyalarda imalat maliyetleri, yatırım maliyetleri incelenmeye başlayarak üretime yönelik yatırımlar başlayacaktır. Yerli üreticiler tarafından yatırım kurgulanabileceği gibi, ilgili ülkeye satışları azalan ihracatçıların yerinde üretim yatırımı düşünmelerine de sebebiyet verebilecektir. Bu da ülkeye dışardan yatırım çekilmesine neden olacaktır. 

Trump öncesi dünya ülkelerinin uyguladığı gümrük vergileri incelendiğinde iki nedenden konan gümrük vergileri ön plana çıkmaktaydı.

  • Gelişme yolundaki ülkeler bebek sanayileri korumak veya bir sanayinin kurulmasına teşvik etmek amacıyla gümrük vergisi uygulamaktaydılar.
  • En az gelişmiş ülkeler ise daha çok devlete vergi geliri elde etmek için gümrük vergisi uygulamaktaydılar.
  • Gelişmiş ülkeler ise genel olarak ya vergi uygulamamakta yada düşük gümrük vergileri uygulamaktaydılar.

Ülkelerin vergi uygulamaları Dünya Ticaret Örgütü üyesi olan ülkeler için Dünya Ticaret Örgütü’nü kuran anlaşma ile, diğer ülkelerde ise ikili ve çok taraflı anlaşmalar, Ortak Pazar, Gümrük Birliği, ekonomik ve parasal birlik gibi entegrasyonlarla belirlenmekteydi. 

Ticaretin rutin seyrini bozan sübvansiyon veya damping uygulamaları ise özel durumlar kabul edilerek telafi edici vergi ve anti damping vergisi ile karşılık bulmaktaydı.

Pandemi öncesi zamana kadar dünya ticareti, Dünya Ticaret Örgütü yönlendirmesinde liberalleşme serbestleşme eğilimleriyle ilerlemekteydi. Pandemiyle birlikte kopan tedarik zincirleri ve bozulan ekonomik göstergeler ülkeleri korumacı tedbirler almaya yönlendirdi. Maske ve dezenfektana dair yasaklar, ön izinler, kayıt belgeleri artan gümrük vergileri dünya genelinde birbirini izledi.

Ülkelerin kendi vatandaşlarını koruma güdüsüyle yapılan bu korumacı uygulamalar makul karşılanarak bir mütekabiliyet tepkisine veya bir ticaret savaşlarına sebebiyet vermedi. Nitekim her ülkede farklı olmakla beraber pandeminin azalmasıyla ve ortadan kalkmasıyla birlikte bu korumacı önlemlerin bir kısmı kaldırılırken bir kısmı uygulamada kalmaya mütekabiliyet almaksızın devam etti.

Trump gümrük vergileri ile ne amaçlıyor?

Eşya ithalatına gümrük vergisi koymak, ithalatını pahalılaştır, talebi kısar, ithalatı azaltır, üretimi kârlı hale getirir, karlı ürün için yatırım yapılarak yerli üretim başlar ve ithalatçı ülkeyken, imalatçılığa hatta ihracatçı ülkeliğe geçilmiş olur. Yabancı sermaye çekilmiş olur. Yapılan yatırımlar nedeniyle işsizlik azalır, dışsal ekonomiler (Endüstriye hizmet eden lojistik, gümrük, kırtasiye, yemek vb.) gelişir. Bu ekonomilerde hem işsizliğin azalmasına hem devletlerin vergi geliri elde etmesine katkı verir.

Trump neyi es geçiyor?

Eşya ithalatına gümrük vergisi koymak, ithalatı pahalılaştıracağı için enflasyonist sonuç doğurur. Yüksek vergi miktarının cazibesi kaçakçılık yöntemlerine yönelimi arttırabilir. Ürünün tedarik zincirinde kopma ve bozulmalara sebebiyet verebilir. Yatırım yapılana kadar son kullanıcıların ürünlere yüksek fiyatlardan erişmesine sebep olur. Yatırımcılar yüksek vergi duvarlarının arkasına saklanarak fiyat ve teknoloji rekabetinden kaçınabilirler.

Eşya ithalatına gümrük vergisi koymak, mütekabiliyet (Uluslararası sözleşmelerden doğan karşılıklılık ilkesi) ilkesinin uygulanması sonuçlarını doğurabilir. Bu durum da vergi koyan ülke ihraç ürünlerinin pahalılaşmasına sebebiyet vereceğinden ilk vergi koyan ülkenin ihracatını düşürebilir, düşen ihracat üretimin kısılmasına, düşen üretim işçi çıkarmalarına, devletin vergi azalmalarına neden olabilir.

Trump ile dünya ticareti nereye evrilecek?

Trump bir vergi açıklıyor, sonra istişare edeceğini söylüyor, başlangıç tarihini öteliyor, iptal ediyor. Eğer açıklanan vergiler kalıcı olarak yürürlüğe girerse ki bu aslında iktisadın temel teorilerinden biri olan mukayeseli üstünlük kuramınında rafa kalkması demek olacak, bu aslında Dünya Gümrük Örgütü’nü işlevsiz kılacak, ülkeler korumacı döneme girecek, her ülke kendi kendine yetmeye çalışacak. Üretmediklerini üretmeye başlayacak. Tabi teknolojisi, cevheri, şartları elverişli olursa. Bunun pozitif etkilerini görecek. Ama tüm ülkelerde ihracat düşüşleri yaşanacağından bununda negatif etkileri görülecek. Üretemeyen ülkeler ticaret açığı verecek. 

Ülkeler yeni mütekabiliyet ve koruma yöntemleri geliştirecek ve taraflar uğradıkları zararları taşıyamaz noktasına geldiklerinde tekrar bir araya gelme zaruretleri oluşacak.

Ama Trump bir vergi açıklıyor, sonra istişare edeceğini söylüyor, başlangıç tarihini öteliyor, iptal ediyor.

Devlet ciddiyetinden uzak bu fiiller, aslında amacın vergi koymak değilde farklı istişarelere zemin hazırlamak olduğu hissi uyandırıyor.

Uluslararası ilişkilerin, ülkelerin çıkarlarına göre şekillendirildiğinin uluslararası diplomasi ile maskelenmeden yaşandığı günümüzde gümrük vergisi ile üretimi ve ticareti yönlendirmek mümkün olacak mı, ya da vergiler olacak mı ve bu vergiler uzun vadeli olabilecek mi? Cevabını bildiğimiz sorular geçmişte yaşadığımız tecrübelere dair. Bu sefer sorular gelecekten.