article banner
Makaleler

Şirketlerde Halka Arz Sonrası Farkındalık

Nalan Erkarakaş Nalan Erkarakaş

Yazı başlığı çerçevesinde öncelikle şirketlerin halka açılmak istemesinin temel nedenlerini hatırlayalım;

  • Yatırım, büyüme planlarının finansmanı veya yabancı kaynak kullanımının azaltılması amacıyla sermaye artırımı yoluyla sıfır faizli, geri ödemesi olmayan kaynak yaratılması,
  • Ortakların sahip oldukları pay senetleri için likidite sağlanması,
  • Şeffaf, denetlenebilir ve kurumsal bir yapıya sahip olmak ve bu sayede müşteri ve iş ortakları nezdinde kredibilite artışı sağlamak, ulusal ve uluslararası kaynaklardan daha düşük maliyetlerle borçlanma imkanı,
  • Yurt içi ve yurt dışında marka bilinirliğinin artması,
  • Yabancı, yerli, stratejik / finansal ortaklıklarla daha kolay işbirliği imkanı,
  • Özellikle aile şirketlerinde sürdürülebilirliğin sağlanması konusunda önemli bir adım olması.

Bu avantajları dikkate alarak halka açılmaya karar veren şirketler, pay senetleri Borsa Istanbul A.Ş.’de (BİAŞ) işlem görmeye başladıktan sonra belli yükümlülüklerle karşı karşıya kalmaktadır. 

Sermaye piyasası mevzuatında oldukça detaylı düzenlenmiş bu yükümlülüklerin tamamını bu yazıda bütün detayı ile ele almak mümkün değil. Bu nedenle önemli gördüğüm ve halka açık şirketlerin mevzuata uyum konusunda en çok hata yaptıkları düzenlemelerin altını ana hatlarıyla çizmeye çalışacağım. Halka açık şirketlerle ilgili olarak yapılan çalışmalarda şirketlerin mevzuata uyum konusunda en çok Sermaye Piyasası Kurulu’nun (SPK) özel durumlar ile ilgili düzenlemeleri konusunda hata yaptıkları tespit edilmiştir.

SPK’nın Özel Durumlar tebliği ile ilgili olarak yapılan düzenlemeler çerçevesinde, içsel bilgileri ve sürekli bilgileri doğuran olayların gerçekleşmesi durumunda sermaye piyasası araçları Borsa’da işlem gören ortaklıklar Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yer alan ilgili formları kullanılarak KAP’ta açıklama yapmak zorundadırlar. İçsel bilgiler, sermaye piyasası aracının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek henüz kamuya açıklanmamış bilgi, olay ve gelişmelerdir.

İçsel bilgilerin, ihraççıların bilgisi dışında, ihraççıların doğrudan veya dolaylı olarak toplam oy haklarında veya sermayesinde %10 (yüzde on) veya daha fazla paya veya söz konusu orana bağlı olmaksızın yönetim kurulu üyesi seçme veya aday gösterme hakkı veren imtiyazlı payların %10 (yüzde on) veya daha fazlasına sahip kişiler tarafından öğrenilmesi durumunda, ilgili kişiler tarafından da kamuya açıklama yapılması zorunludur.

İhraçcılar, sermaye piyasası araçlarının fiyatları veya işlem hacimlerinde olağan piyasa koşullarıyla açıklanamayan değişimler olduğunda ilgili borsanın talebi üzerine kamuya açıklama yapmak zorundadırlar. Bu açıklamada, kamuya henüz açıklanmamış özel durumların bulunup bulunmadığı belirtilir ve varsa içsel bilgilerin kamuya açıklanmasının ertelenmesine ilişkin hükümler saklı kalmak üzere açıklanmamış tüm özel durumlara yer verilir.

Diğer taraftan, ihraççılar hakkında sermaye piyasası araçlarının değerini, fiyatını veya yatırımcıların yatırım kararlarını etkileyebilecek öneme sahip, basın-yayın organları veya diğer iletişim yollarıyla ilk kez kamuya  duyurulan veya daha önce kamuya duyurulmuş bilgilerden farklı içerikteki haber veya söylentilerin varlığı halinde, bunların doğru veya yeterli olup olmadığı konusunda kamuya açıklama yapılması zorunludur. Söz konusu açıklama yükümlülüğü Kurul veya Borsa tarafından herhangi bir uyarı, bildirim veya talep beklenmeksizin yerine getirilir.

Diğer önemli bir yükümlülük ise İhraççının Sermaye Yapısına ve Yönetimin Kontrolüne İlişkin Değişiklikler ile İdari Sorumluluğu Bulunan Kişilerin Sermaye Piyasası Araçlarına İlişkin İşlemlerinin Açıklanması yükümlülüğüdür.

  • Bir gerçek veya tüzel kişinin ya da bu gerçek veya tüzel kişi ile birlikte hareket eden diğer gerçek veya tüzel kişilerin doğrudan veya dolaylı olarak payları borsada işlem gören bir ihraççının sermayesindeki payının veya toplam oy haklarının %5, %10, %15, %20, %25, %33, %50, %67 veya %95’ine ulaşması veya söz konusu oranların altına düşmesi halinde bu kişiler tarafından,
  • Ayrıca, ortaklık içinde idari sorumluluğu bulunan kişiler ve bunlarla yakından ilişkili kişiler tarafından sermayeyi temsil eden paylar ve bu paylara dayalı diğer sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak gerçekleştirilen tüm işlemler, işlemi yapan tarafından kamuya açıklanır. Ancak idari sorumluluğu bulunan kişiler ve bunlarla yakından ilişkili kişiler hesabına yapılan işlemlerin bu kişilerce gerçekleştirilen tüm işlemler toplanarak hesaplanan toplam miktarı son on iki ay içinde Tebliğ ile belirlenen tutara (Her yıl yeniden değerleme oranları uyarınca güncellenmiş tutarın Kurul Bülteni’nden takip edilmesi gerekmektedir) ulaşmadıkça bildirimde bulunulmaz.

Özel durum açıklamalarının bildirim şekli, kapsam ve özellikleri de ayrıca SPK tarafından düzenlenmiştir ve açıklamaların buna göre yapılması gerekir.

Halka açık şirketler açısından düzenli takip edilmesi gereken ve açıklanmaması halinde yine mevzuatla düzenlenmiş çeşitli yaptırımlarla karşılaşılabilecek diğer konular ise kısaca;

İzahname ve ihraç belgesinde yer alan bilgilerin doğruluğu: Unutulmamalıdır ki bu belgelerde yer alan yanlış ve yanıltıcı bilgilerden ihraçcı şirket sorumludur.

Finansal tablolar ve bu tabloların yayınlanması ile ilgili sorumluluklar: Finansal raporların gerçeğe uygunluğu ve doğruluğundan ihraçcı şirketin Yönetim Kurulu sorumludur.

Kurumsal yönetim ilkelerine uyum konusu ise mevzuatta son derece detaylı düzenlenmiştir ve bu ilkelere uyumun tam ve doğru olarak sağlanabilmesi için şirketlerde konuyu bilen uzman kadro veya kadroların bulunması zorunludur dersek abartmış olmam. İlişkili taraf işlemleri ile ilgili düzenlemeler,  yaygın ve süreklilik arz eden işlemler, teminat, rehin, ipotek konularındaki düzenlemeler, yönetim kurulunun yapısı ve komitelerin oluşturulup çalıştırılması, ilkelerin hayata geçirilmesi, uygulanması, mevzuattaki değişikliklerin takip edilerek uyum sağlanması şeklindeki gereklilikler düşünüldüğünde tam bir uzmanlık konusu olduğunun altını çizmeliyim.

Şirketlerin operasyonel ve idari faaliyetleri ile ilgili olarak yürüttükleri olağan faaliyetleri ile ilgili yükümlülüklerine ilave olarak mevzuatta ‘önemli nitelikteki işlemler’ olarak tanımlanan ve gerçekleşmesi halinde pay sahipleri açısından ortaklıktan ayrılma hakkı doğan işlemlerle ilgili düzenlemeler de oldukça önemli olup tek başına bir yazının konusu olabilecek nitelikte detaya sahip konular olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu yükümlülüklere uyulmaması halinde şirket yönetici ve çalışanları yine mevzuatla düzenlenmiş ve ağır diye nitelendirilebilecek yaptırımlarla karşı karşıya kalabilmektedir.

Sonuç olarak yazımın başında belirttiğim gerekçelerle halka açılmış ve bunu başarıyla tamamlamış şirketlerde sermaye piyasalarından sağlanan faydanın sürekli kılınması, sermaye piyasasının farklı enstrümanlarıyla tanışılması, faaliyetlerle ilgili kaynak ihtiyacı olduğunda ikincil halka arzlara başvurulabilmesi, halka arzda sağlanan başarının devam ettirilebilmesi, yeni ortaklarla iletişimin düzenli olarak kurulabilmesi ve sürdürülebilir olması, sermaye piyasası kurumları ile ilgili olarak sürecin doğru yönetilmesi ve mevzuattan gelen yaptırımlara muhatap olunmaması için şirket yönetimlerine düşen sorumlulukları aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz;

  • Yetkin bir Yönetim Kurulu yapısı, bağımsız yönetim kurulu üyeleriyle desteklenmesi ve mevzuatta yer alan Yönetim Kurulu komitelerinin oluşturularak düzenli çalışmasının sağlanması,
  • Halka açık olma kavramının ve gerektirdiği düzenlemenin ve şirket içinde farkındalığın arttırılması,
  • Lisanslı personelin istihdam edildiği yatırımcı ilişkilerinden sorumlu birimin oluşturulması,
  • Kurumsal yönetim ilkelerinin temel unsurları olan eşitlik, şeffaflık, hesap verebilirlik ve sorumluluk ilkelerine uygun bir yönetim anlayışının belirlenmesi,
  • Mevzuaatta detaylı olarak düzenlenen ve yatırımcıları, kamuoyunu ilgilendiren, hisse senedi fiyatını etkileyebilecek açıklamaların tam ve zamanında yapılmasının sağlanması,
  • Şirketin ilişkili tarafları ile olan işlemlerinin şirket zararına yol açmayacak şekilde mevzuatta yer alan düzenlemeler çerçevesinde yapılması,
  • Finansal raporlama, risk yönetimi, iç denetim ve bilgi isitemleri ile ilgili düzenlemelere uyulması konusunda hassas davranılması.