article banner
MAKALELER

CFO’lar için 10 soru: COVID-19’un işletmeniz üzerindeki etkisinin raporlanması

CFO’lar için 10 soru: COVID-19’un işletmeniz üzerindeki etkisinin raporlanması

COVID-19 salgınının yaşandığı bu zor dönemde COVID-19'un UFRS’ye göre hazırlanacak finansal tablolar üzerinde etkisi olabilecek unsurlara yönelik bu çalışmayı hazırlayarak finans / mali işler yöneticileri için kapsamlı bir rehber oluşturduk. UFRS, COVID-19 salgınının işletme üzerindeki tüm önemli etkilerinin ara veya dönem sonu raporlama tarihlerinde tanınmasını, ölçülmesini ve açıklanmasını gerektirir. Henüz düzenlenmemiş finansal tabloların makul bir şekilde sunulmasını sağlamak için, işletmelerin sormaları gereken on soruyu sizler için hazırladık. Bu sorular tüm ayrıntıları içermeyebilir ve uygulanabilirlik işletmenin karşı karşıya kaldığı olay ve koşullara bağlıdır. İşletmelerin önemli kaygıları; COVID-19 faaliyetleri ne şekilde etkiledi? Yönetim kuruluna bu konuda yapılacak bilgilendirmeler neler olmalı? Salgın, şirketin büyüme stratejisi ve hedeflerini değiştirecek mi? Sermayedarlar ve yatırımcılara yapılması gereken açıklamalar nelerdir? Şirketin idamesi nasıl sağlanacak? Salgın şirketin nakit akışlarını nasıl etkileyecek? Finansal tablolarda yapılan tahminler revize edilmeli mi? Uzun ömürlü varlıklar için kullanılan kira planlarında değişikliğe gidilmeli mi? Çalışanların sağlığını korumak için neler yapmalıyız? İşletme sermayesini nasıl koruyacağız? Bu ve bu gibi soruların cevapları, finansal tabloların COVID-19’dan ne denli etkilendiğine ışık tutacaktır.

COVID-19 salgının etkisi dünyada yayılmaya ve gelişmeye devam ettikçe, finansal tabloları hazırlayan ve onaylayan için raporlama, onaylanma tarihlerindeki gelişmeler ile sonraki dönemde ortaya çıkabilecek muhtemel gelişmeler önemlidir.

1. COVID-19 – ana tablo: henüz yayımlanmak üzere yetkilendirilmemiş finansal tablolarda ne türlü açıklamalar gereklidir?

Finansal tablolar işletmenin hissedarları tarafından, diğer kullanım amaçlarının yanı sıra, işletmelerinin maruz kalabilecekleri aksaklıkların boyutunu tespit etmek için ve finansal tabloların hazırlanmasında kullanılan tahminlerin belirlenmesine ilişkin bilgi sahibi olmak amacıyla kullanılır. COVID-19’un ekonomik sonuçlarını yönetebilmek için finansal tablo açıklamalarına COVID-19’un etkilerine yönelik kapsamlı gözlemler dahil edilmelidir.

2. COVID-19 salgını daha fazla açıklama gerektirecek midir?

Çoğu durumda, salgın neticesinde işletmenin finansal tablolarında daha önce yer almamış, açıklanmamış yükümlülük ve belirsizliklerin finansal tablolarda yer alması söz konusu olabilecektir. İlave açıklamalar finansal tablolarda muhasebeleştirilmiş olan gelir, gider, varlıklar ve borçların yanı sıra bilanço sonrası dönemlerinde raporlanması beklenen muhtemel muhasebe etkilerini de kapsayabilecektir.

İşletme COVID-19’dan etkilenmiştir (Örnek açıklama):

11 Mart 2020 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü resmi olarak, yeni koronavirüsün neden olduğu hastalık olan COVID-19 salgınını pandemi ilan etmiştir. Yönetim, bu salgının evrimini, işletmeyi ve çalışanlarını ve genel nüfusu nasıl etkileyebileceğini yakından izlemektedir. Yönetim bu olayların finansal etkisini henüz belirlememiştir.

COVID-19'un İşletme üzerinde önemli bir etkisi bulunmamaktadır (Örnek açıklama):

Yönetim, çalışanları arasında herhangi bir COVID-19 enfeksiyonu vakasının farkına varmamıştır ve salgının bugüne kadar işletmenin faaliyetleri üzerinde önemli bir etkisi olmamıştır. Yönetimin salgına karşı geliştirilmiş bir müdahale planı vardır. Yönetim devam eden gelişmeleri izlemeye, değerlendirmeye ve buna göre yanıt vermeye devam edecektir.

3. Raporlama tarihinden sonra işletmenin varlık değerlerinde önemli bir düşüş olmuş ise 31 Aralık 2019 tarihi itibariyle buna ilişkin bir düzenleme yapılacak mıdır?

UFRS 13 “Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü” uyarınca gerçeğe uygun değer, bir varlığın ölçüm tarihindeki satış fiyatını esas alır. UMS 10 "Raporlama Tarihinden Sonraki Olaylar" Standardı uyarınca, raporlama tarihinden sonra gerçeğe uygun değerdeki düşüşler, raporlama tarihindeki gerçeğe uygun değer hakkında yeni bir kanıt sağlamaz. Bununla birlikte, UMS 10, işletmenin sürekliliği esasına dayanarak, varlık fiyatlarındaki anormal derecede büyük değişiklikler (makul bir şekilde tahmin edilebildiği sürece tahmini finansal etki bilgisi) dahil olmak üzere, raporlama tarihinden sonra 'düzeltme gerektirmeyen olaylar' hakkında açıklama yapılmasını gerektirir.

4. Tahmin belirsizliği olduğu hallerde finansal tablolarda raporlama nasıl yapılacaktır?

İşletmelerin yıl sonunu takip eden ilk raporlama dönemi olan 31 Mart 2020 tarihli finansal tablolarda, muhasebe tahminlerine dayalı hesaplar ile finansal tablolara yansıtılan tutarları belirlemede kullanılan varsayımları tespit etmeleri gereklidir. Örneğin, bir kuruluş elinde, COVID-19 koşulları nedeniyle üretim maliyetinin altında bir fiyata satılmasını zorunlu kılan kolay bozulabilir stoklar bulunabilir. Daha önce böyle bir durumla karşılaşılmamış olması, birden fazla satış fiyatı aralığının bulunabiliyor olması gibi nedenlerle, stok değer düşüklüğü karşılığından kaynaklanan zararlar değişkenlik gösterebilir. UMS 1 “Finansal Tabloların Sunumu”, yapılan varsayımlar ve etkilenen varlık ve yükümlülüklerin niteliği ve defter değerleri ile ilgili finansal tablolarda açıklama yapılmasını gerektirir.

Finansal tablolarda kullanılan varsayımlar hakkında finansal tablolarda yapılması önerilen açıklamalar aşağıdakileri kapsar: • Varsayımların niteliği
• Bilançoda taşınan tutarların varsayımlara olan hassasiyeti (değişkenliği)
• Beklenen çözümler ve makul gözüken sonuç aralığı
• Geçmiş varsayımlarda yapılan değişiklikler

5. Raporlama tarihinden sonra ortaya çıkan COVID-19 hakkındaki bilgiler finansal tabloları nasıl etkileyecektir?

İşletmelerin, salgın nedeniyle varlıklarının değer düşüklüğüne uğrayıp uğramadığını değerlendirmek amacıyla, ilk etapta raporlama tarihinde mevcut bilgi ve durumlar ışığında finansal tablo tutarları belirlemeleri gerekmektedir. Raporlama tarihinden sonra ortaya çıkan yeni bir bilginin finansal tablolar üzerindeki etkisi, raporlama tarihindeki koşullara ilişkin ek kanıt sağlayıp sağlamadığına bağlıdır. Dolayısıyla, bir varlığın geri kazanılabilir tutarının tespitinde, ancak raporlama dönemi sonundaki koşulların mevcut olması durumunda, raporlama tarihinden sonra elde edilen bilgiler dikkate alınabilir.
Dolayısıyla, şirket COVID-19'dan ciddi bir şekilde etkilenmişse, bunun bir sonucu olarak faaliyetleri yeniden yapılandırmak için 2020 yılı içerisinde geliştirilen plan ve projeksiyonlar raporlama dönemi sonrası kararlar olarak kabul edilir ve bunların getirebileceği ekonomik sonuçlar yıl sonu finansal tablolarında dikkate alınamaz. Benzer şekilde, yasal veya yapıcı bir yükümlülüğünüz olmadan önce yeniden yapılandırma maliyetleri için finansal tablolarınızda bir yükümlülük kaydedemezsiniz.

6. “İşletmenin karşı karşıya kaldığı çevre ne kadar çok belirsizlik içerirse, finansal tabloların hazırlanmasında kullanılan varsayım ve değerlendirmeler de o oranda detaylı açıklanması gerekir” görüşü mantıklı mıdır?

Finansal tabloları hazırlayanlar, tabloların hangi taraflarca ve ne şekilde kullandıklarına dikkat etmelidir. Finansal tablolar, kullanıcıların kendi değerlendirmelerini yapabilmesini sağlamak amacıyla benimsenen temel varsayımları anlamalarını sağlayacak kadar şeffaflık içermelidir. Kapsamlı olmamakla birlikte, COVID-19'un işletmelerin yapacakları yargıları nasıl etkileyeceğine dair bazı örnekler aşağıda sunulmuştur:

COVID-19'un, varlıklarda değer kaybı değerlendirmesi için kullanılan iskonto oranını etkilemesi muhtemel midir?

UMS 36 gereği varlık kullanım değeri hesaplamalarında kullanılan iskonto oranlarının tahmini, belirsizlik ortamında daha zorlaşır. Finansal piyasalardaki volatilite, iskonto oranlarını tahmin etmede kullanılan parametreleri daha öngörülemez hale getirmektedir. İskonto oranları aşağıdaki durumların kapsamlı bir şekilde incelenmesinden sonra belirlenecektir:
• Mevcut piyasa koşulları
• Karşılaştırılabilir şirketler veya varlıklar için piyasa değeri kanıtı sunabilecek herhangi bir rehber
• Geri kazanılabilir tutarının tahmin edildiği varlığa veya nakit üreten birime ilişkin riskler

Nakit akışı tahminleri nasıl etkilenecek?

Kuruluşların, raporlama tarihindeki tutarları raporlama tarihinde mevcut olan bilgilere dayanarak belirlemeleri gerekmekle birlikte; raporlama tarihinden sonra elde edilen bilgiler, yalnızca raporlama tarihindeki koşullar hakkında daha fazla kanıt sağladığı ölçüde kullanılabilir.

Bu değerlendirme, mevcut tüm bilgi ve koşullar dikkate alınarak mesleki muhakeme kullanılarak yapılacaktır. UMS 36 "Varlıklarda Değer Düşüklüğü" tarafından öngörülen değerleme yaklaşımı, COVID-19’dan kaynaklanan risklerin iki kez sayılmaması için nakit akışı ve iskonto oranı kavramlarının doğru uygulanmasını gerektirir.

Faydalı ömür nasıl belirlenecek?

Kullanım değer nakit akışı tahminleri genellikle beş yıllıktır. Ancak COVID-19'un etkisi, şirketleri mevcut varlıklarını daha uzun bir süre boyunca, kullanmaya yöneltecekse, kullanım değeri hesaplamalarında daha uzun süreli bir tahmin dönemi gerekebilir. Yönetim, yeniden yapılandırma veya yeniden organizasyon sonucunda bir varlık veya nakit üreten birimin, finansal performansında ortaya çıkan bir tahmin revizyonunu COVID-19'un varlığın mevcut durumu üzerindeki etkisinden kaynaklandığını açıklama durumunu dikkate almalıdır.

7. Beklenen kredi zararları (BKZ) değerlendirilirken nelere dikkat edilmelidir?

UFRS 9 “Finansal Araçlar”da ortaya konulan beklentiler, gerçeğe uygun değer üzerinden ölçülmeyen finansal varlıkların geçmişteki olaylarının, mevcut koşullarının ve gelecekteki ekonomik koşulların tahmininin, raporlama tarihindeki bilgilere dayanarak, finansal tablolarda makul bir şekilde sunulmasını içerir. Kredi riskinin muhtemel bozulmasına karşılık önlem olarak, dünya genelinde devletler ve merkez bankaları tarafından verilen destek paketleri göz önünde bulundurulmalıdır. İşletmenin faydalanabileceği destek ve teşviklerin kapsamı ve uygulanabilirliği konusunda belirsizlik bulunuyorsa, bu durumun açıklanması gerekir.

Örneğin, ticari alacaklara odaklanan bir BKZ açıklaması aşağıdakileri içermelidir:

a) 31 Aralık 2019 tarihi itibariyle BKZ hesaplamasının tahmini ekonomik koşullara dayandığı
b) Ocak 2020'nin başından bu yana, koronavirüs salgınının Çin ve diğer ülkelere yayılarak iş ve ekonomik faaliyetlerde aksamalara neden olduğu
c) BKZ, için kullanılan ekonomik senaryolar üzerinde etkisi olan girdiler: GSYİH gibi anahtar girdilerdeki zayıflama nedeniyle kısa vadede olumsuz bir ekonomik senaryo olasılığı
d) Koronavirüs salgının tedarikçiler, müşteriler ve çalışanlar açısından sebep olduğu aksamalar
e) İşletme sonuçlarının virüsün yol açtığı bozulma süresine bağlı olarak, BKZ’nin gelirlerdeki düşüş ve piyasadaki oynaklıktan etkilenmesine bağlı BKZ’de öngörülen artış
f) BKZ'yi tahmin etmek için kullanılacak olan aşağı yönlü ekonomik senaryoların ciddiyetini ve olasılığını belirlerken, GSYİH ve diğer önemli göstergeler üzerindeki etkiler

8. Raporlama tarihindeki gerçeğe uygun değerleri belirlerken nelere dikkat edilmelidir?

UFRS 13 “Gerçeğe Uygun Değer Ölçümü” Standardına göre; ölçüm tarihinde bir varlığın veya borcun gerçeğe uygun değerini, piyasa katılımcılarının mevcut piyasa koşullarında yapacağı varsayımlara (risklerle ilgili olanlar dahil) dayanan spesifik bir çıkış fiyatı tahminini gösterir. Bazı pazar ve durumlarda, ilgili gözlemlenebilir girdilerin, mevcut olmayacak şekilde daha az aktif hale gelmesi sonucunda gözlemlenemeyen girdilerin daha fazla kullanılması gerekecektir.

9. COVID-19 nedeniyle süreklilik ile ilgili kaygılara ne kadar dikkat edilmelidir?

İşletmenin süreklilik varsayımının uygunluğunun değerlendirilmesinde, geleceğe ilişkin ve finansal tabloların raporlama tarihinden yayımı tarihi itibariyle en azından on iki aylık süreye ilişkin mevcut tüm bilgilerini dikkate alması gerekmektedir. UMS 1, bu değerlendirmenin raporlama tarihinden sonraki olayları dikkate almasını gerektirir. İşletme, finansal tablolarını raporlama tarihinden sonra ne kadar daha uzun sürede tamamlarsa, o denli daha fazla raporlama dönemi sonrası bilgiyi dikkate alması gerekecektir. Dolayısıyla, eğer işletme denetleniyorsa, süreklilik varsayımlarını desteklemek amacıyla uygun olan analiz ve kanıt düzeyi üzerinde mutabık kalmak için denetçisiyle yakın çalışmalıdır.

İşletmenin sürekliliğini değerlendirmenin kilit bir unsuru; finansal tabloların onaylandığı tarihte mevcut tüm önemli belirsizlikleri açık ve öz bir şekilde raporlamaktır. Finansal tablo hazırlayıcıları, ISA 570 "İşletmenin Sürekliliği" kapsamında denetçinin, denetim raporlarında yer alan finansal tablolarda yer alan ilgili dipnota referans yapılması gerektiğini dikkate almalıdır. Bu durum, denetçinin, ‘işletmenin sürekliliği’ ile ilgili yapılan tüm varsayımları doğrulamak için yeterli ve uygun denetim kanıtı toplamasını gerektirir.

10. Finansal tablo kullanıcıları COVID 19'un en çok hangi etkileri ile ilgilenecekler?

Şimdiye kadar küresel salgınla nasıl mücadele edildiği önemli olacaktır. İşletmeler, odak noktası olarak, finansal tablolarında, küresel salgının faaliyetleri üzerindeki olumsuz etkilerini azaltmak için hangi adımların atıldığını açıklamalıdır. 31 Aralık 2019 tarihi itibariyle raporlama yapan birçok işletme için, bu salgın bilanço tarihinden sonra düzeltme gerektirmeyen bir olay olarak dikkate alınmalıdır. Yine de bu olayın raporlama sonrasındaki sonuçlar ve gelecekteki faaliyet ve planları ne şekilde etkileyeceğine dair açıklamalar yapılması gereklidir.

Ancak, raporlama tarihi 31 Aralık 2019 tarihinden daha sonraki bir tarih ise, örneğin 31 Mart 2020, bu durumda finansal tablolardaki taşınan defter değerlerinde düzeltmeler yapılması ve şayet yapılabiliyorsa finansal etkilerin ölçülebiliyor olması kesinlikle gereklidir. Finansal tabloların hazırlanmasındaki amaç, finansal tablo okuyucularına işletmenin sadece geçmiş faaliyetleri ile sınırlı kalmadan mevcut ve gelecekteki durumuna da ilişkin bilgi sağlamak olduğundan, finansal etkiler şayet ölçülemiyorsa bu durumda, açıklanmalıdır.

COVID-19 krizinin yaşamlarımız, işlerimiz ve küresel ekonomi üzerinde derin bir etkisi oldu. Tüm kapsamı ve ölçeği henüz görülmese de, yanıt bizi “yeni bir normale” götürdü. Kısıtlamalar kaldırıldıkça ve işyerleri çalışmaya geçtikçe, işletmeniz ileriye doğru ilerlemeye hazır olacak mı? Bu eşi benzeri görülmemiş süreci yönetmeye çalışırken geleceğe dikkatli bir gözle bakmalıyız.

 

PARTNER, DENETİM HİZMETLERİ
Jale Akkaş İletişim